28 Aralık 2009 Pazartesi

herşeyi haykırıyorum..ama gözyaşlarımla..


olmuyor..düzelmiyor..şanssızlık mı, bahstsızlık mı yoksa bişeylerin cezası mı???
canım çok acıyor, ruhum paramparça, boğazım düğüm düğüm...söyleyemeidklerim, yapamadıklarım, gidemeidklerim..hep bi boşluk..hep..ne yaptımsa dolduramıyorum.Hayat bu srıralar bana heryerden saldırıyor..bazen bir parmak bal çalıyor ağzıma..biliyorum ardı yok..sevinemyorum..hatırlamıyorum en son ne zaman "mutluyum" dediğimi ilikleirme kadar hissederek...
Yine de gülüyorum..yaşıyorum çünkü..mecburum her sabah kalkmaya bugün ne giysem diye düşünmeye, işe gitmeye..insnalara sahte gülücükler..iyiym siz nasılsınızlar demeye..ama geceler benim..maskeler yok..sahte hiçbişey yok..herşey yalnızlğım,gözyaşlarım gibi acı ve gerçek!!onlar yanağımı okşayan elimi tutan..ne acı yaa ne gam ne keder Allahım..insan ne kadar aciz..ne kadar muhtaç bi ufak dokunuşa,bir söze, bir damla sevgiye...
bugünlerde lodos var buralarda..okadar seviyorum ki lodosu..bıkmadan usanmadan yürüyebilirim lodosta..o estikçe benim içimdeki boşluk büyüyor sanki..hani böyle deriin bir iç çekersiniz gözleriniz doluverir ya..başlıyorum ağlamaya çok duygusal yaptı beni bu lodos..çok ağladım o eserken..o esti, benim içimdeki boşluk büyüdü..Daha önce de dedim ya bu zor zamanlarında insnaın elinden tutanı da yoksa daha bi batmak istiyor insan diye..Senede bir defa başıma gelen olay yine geldi başıma..hem de doğmgünümde..birinden hoşlanıyorum..elim dilim bağlanıyor..ne birşey yapaibliyorum ne de söyleyebiliyorum..ne zordur bilir misin karşı tarafın duygularını bilmemek..ya da birşey hisetmemesi sana..her sözünü her hareketini milyon defa düünüp anlamlar yüklemek..öldüren gelgitler yaşamak..bu zor günlerimde bir de bu geldi başıma..aslında kafamda büyütüyorum sanırım..istesem bitririm ama istemiyorum galiba..az da olsa acı da olsa kalbimin sesiini duymak istiyorum..yaşamak nefes almak bile ne büyük nimet biliyorum..ama bazen düşünüyorum da..insanlarla,annenle,babanla,en yakın dostunla konuşmak elbette ki çok güzeldir..ama o en sevdiğinle,çok sevdiğinle konuşmak,birşey hakkında tartışmak bile ne güzeldir ne kıyaslanamaz bişeydir...
Huyumu da değiştirdi bu ruh hali benim..hani olur ya böyle insanlar..en zor zamanlarında hayatının aşklarını bulurlar..çekip çıkarır o hüzün denizinden esas oğlan esas kızı..kıskanıyorum valla böylelerini gördükçe duydukça..halbu ki hiçkimsenin sahip olduğu iyiyi,güzeli,zenginliği kıskanmak huyum değildi..
Şimdi bunları yazdım ya..sanmayın ki hayatımda ölümler oldu(Allah korusun) kayıplar oldu..çok şükür ailem yanımda hayattalar..ama nedendir bilmiyorum evde sürekli ailemden birileriyle aramda problem var..hiç bitmiyr..en çok da babamla soğukluklarımız canımı yakıyor..abim asker..onu okadar özledim ki..en yakın arkadaşım gerçekten beni dinleyen..üzüntüme üzülüp sevincime sevinen dostum omzunda ağlayabileceğim insan da asker..diğer arkadaşlarımsa iyi gün dostları..maalesef dost konusunda da pek şanslı olduğum söylenmez..aşk desen yıllardır içinden çıkamadığım kısır döngü bu sene de geldi başıma..ne yana dönsem karmakarışık bi hal..gerçekten insan ne aciz..bana yetecek olan samimi sıcak dostya da sevgiyle bir dokunuş,bir ses,bir nefes..bu kadar basit..bu kadar zor...

7 Ekim 2009 Çarşamba

biraz müsade...


hayatın dikenli yollarında yürüyorum bu sıralar..iş ve ailevi mevzular ayağımıza ve yüreğimize batanlar..bunca sıkıntının arasında elinden tutup çıkaranın da yoksa..insan daha çok saplanmak istiyor sanki..sizi izliyorum,okuyorum yine buralardayım ama yazmıycam,yazamıyorum bir süre..

umarım bundan sonraki ilk yazım herşeyin yoluna girdiğini müjdeleyen bir yazı olur..


Allahım sen bizi sabır ve şükürden ayırma..

2 Eylül 2009 Çarşamba

bir soru...


Bugün bir çerçeve olsaydınız, içinizde hangi resmi taşımak istrdiniz??

benim cevabım; babamın mutlu olduğu bir resim..bütün sıkıntılarından arındığı,onu üzen,uykusuz bırakan herşeyin yok olduğu..çok sevdiği ailesiyle birlikte mutluluktan gözlerinin parladığı bir resim taşımak isterim bugünlerde..

ama inanıyorum ki büyük resimde babam mutlu olucak aslında.önemli olan o büyük resmi görebilmek ve sabredebilmek..

Allahım sen bize sabır ve şükür ihsan eyle...

31 Ağustos 2009 Pazartesi

Sütaş'ın Ramazan Reklamı..

Ciddi bir reklam izleyicisi olarak Sütaş'ın bu seneki ramazan reklamını çok beğendim..çok sıcak samimi bir reklam olmuş...hele dedeyi oynayan kişi bence çok yerinde bir karar..ses tonu yüz ifadesi harika:)

Sütaşın reklamalarını genel olarak beğenirdim zatn ama her reklamın sonunda inek göstermeleri bence artık çok baydı..bunu dğeiştirmelri gerektiğini düşünüyorum..

reklamı izlerken nasıl bişey çıkacak diye bekliyordum sonunda söylediği cümleyi duyunca birden kahkalarla gülemye başladım..
bunda kardeşimin adının Ramazan olmasının da etkisi var tabi:)

işte o reklam..

http://www.sutas.com.tr/kurumsal/reklam.aspx?link=iftarvakti.flv

21 Ağustos 2009 Cuma

Ramazan-ı Şerifimiz Mübarek olsun efendim:)


Onbir ayın sultanı diye anılan Ramazan ayı geldi hoşgeldi:)

Ama yaz ayına denk geliyor olmasından dolayı snaırım gelişini tam anlamıyla hissedemedim..bunda kendimi bildim bileli hep kış aylarında oruç tutmuş olmamın da etkiis var sanırım..
Oruç tutmayı çok seviyorum ben.Sahura kalkmayı,iftarı..özellikle de arkadaşlarla buluşup gidilen iftar yemekleri benim için vazgeçilmez..zaten yemek sofrasında sevdiğim insanlarla arkadaşlarımla birlikte olmak çok keyif aldığım zamanlardan biridir..
geçen sene çok zorlanmıştım oruç tutarken midemde çok sorun yaşadım..sahurdan sonra çok yandı ağrıdı..dua ediyorum bu sene böyle olmaz..

Sevgili arkadaşlarım hepinize sağlıkla,mutlulukla ve de bereketle geçicek bir ramazan diliyorum..

12 Ağustos 2009 Çarşamba

:)))

Adı ne biliyo musuunn?

Ganzorig Battulga

:D
Allahım isme baaakkkkkk:))
ben bile çok gülüyorum size gülmeyin demiceeem:D

Sabreden Dervişşş:))

















Flaş flaş flaşşşşşşşş..çekik gözlü biiryle tanışıcam sevgili pilogum ve arkadaşlarım:D

aradım taradım en sonunda buldum çekik gözlü birini eheh:p
ama milliyette bi sapma oldu:)
koreli değil Moğolistanlı!!
bi arkadaşımın sevgilisinn iş arkadaşı bir çocuk..part time olarak çalışıyormuş..uludağda bişiler okuyormuş falan:D daha tam bilgilere ulaşamadım..
ama kendisini görmüşlüğüm var Allahım çok tatlıı..çekik gözlü hafif tombik böle:D şişman değil de işte bilrsin Moğolları yaa:D
bakalım bikaç güne kadar tanışıcam herhalde..yalnız benden küçük olma ihtimali var..neetcez bilmiyorum:(

hadi bakalım hayırlısı..haberlerimi bekleyiiinnn:)

31 Temmuz 2009 Cuma

Kıro Adam ve Asya :p
















Dün arkadaşımla buluştuk bişeyler yicez..Fsm bulvarında gidrken karşıdan karşıya geçicez ışıklarda durduk..önümüzde de bi tip telefonla konuşuyor..
Önce görüntüsünden sonra da konuşmasından anladık ki doğulu bi arkadaş..şive de var böle..
konuşma şöyle;

Adam-Vallahi bir görsen ne büzeller var burda ne güzeller
Asya- he vallah bi gör ne gırolar var ne gırolar
Adam- yoh yoh gıro yok
Asya-var var valla:D

aynen böyle..bize laf atacaktı adam hevesini kursağında bıraktım:) ben de aynen onun şivesiyle bunu söyledim çocuk sonra uzaklaştı bizden:D
ay bir de demez mi yoh yoh kıro değil falan :D

Bence birileri kadınlara laf atınca ya da taciz etmeye çalışınca muhakkak ses çıkarmalı hatta bağırıp çağırmalı..sessiz kaldıkça cesaretleniyorlar..birgün sanayide marketden dönerken beyaz bi tofaşta biri dat dat daat ama aralıksız korna çalıyo..döndüm adama
hee söyle ne vaarrr diye bi çemkirdim:D adamın surattı görmeliydiniz mal gibi kaldı öyle:D hiç beklemediği bi tepkiydi bu..sonra gaza bastığı gibi kaçtı olay mahalinden:D

sessiz kalmayınız sevgili hemcinslerim..onlar snaıyor ki biz bişey demiycez..ama böyle çingenelik yapınca kalakalıyorlar;)

28 Temmuz 2009 Salı

Günler günleri kovalarken ben..


iki hafta olmuş yazmyalı..zaten kaydadeğer de bişey yaşamadım sıradan şeyler:)
absalom gibi bi hayatım olsa hergün yazarım:p
haftaiçi stresli geçen bi iş hayatı..ticaret öyle bişey ki engelli koşu yarışı gibi..birini atlıyorsun hoop hemen diğeri çıkıyor karşına..ne zaman nerede çıkacağı da belli olmuyor..teğet geçen kriz herkesi olduğu gibi bizi de teğetleyiverdi ta orta yerimizden:)
artık öyle zamanlar oluyor ki rüyamda bile ödemeler,çekler bankaya gel(e)meyen havalaler:) delirecem yani..

yine böyle çok bunlatıcı bi haftadan sonra miraç kandilini de fırsat bilerek arkadaşımla Ulucamiye gittik..Ulucami öyle bir yer ki hiçbir camide bulamadım orda bulduğum huzuru..adeta bir fanus gibi..içine girince dışardkai bütün sinir,üzüntü stresi geride bırakıyorsunuz..
Geçtik bi cam kenarına da..hem insanlara bakıyoruz hem içerideki atmosferi seyrediyoruz önce..daha camiye girerken iki tane yabancı kız bize başörtü takmamız gerekli mi diye sordu..ingilizce bilen Türk edasıyla hemen atladım tabi:D evet dedim şurda var..onlar da bizim yanımızda var deyip çantalarından yemenilerini çıkardılar..onları bir güzel de üçgen yapıp başlarına örttüler..amerikadan gelmişler istanbulda okuyorlarmış bursaya da gezmeye gelmişler..çok cici kızlardı:)

neyse..çok güzel iki saat geçirdik camide..oturduğumuz cam kenarında iki tane yaşlı teyze vardı..sonra kızıyla birlikte bi arap kadın geldi..ikisinin de yüzleri gözlerine kadar kapalıydı..ama kızının gözleir okadar güzeldi ki maşallah yani:)
sonra bişekil o arap kadınla muhabbet kurduk..o ingilizce bilmiyor biz arapça :D ama işte beden dili vs anlaştık azbuçuk:)
Riyad dan gelmişler..camideki arapça yazıları falan görünce çok mutlu olduğunu falan söyledi..sonra bize biraz Kur'an okudu..sesi çok güzeldi zaten kendi dilinde de olunca çok güzel bi dinleti oldu biizm için..o an düşündüm..dünya müslümanlarıyla birarada olmak ne güzel bişey...

Deşarj olmuş bi şekilde yeni bi haftaya başladım böylece..e tabi hep böyle mi kaldı?tabii ki hayır:)

geçtiğimiz pazar da Yalova Termal e gittik annem babam ve 2 arkadaşım..baya eğlendik orda da..hamama bayılıyorum ben yaa:D
yüzme bilmeyen bir vatandaş olarak denize gitmek pek işime gelmiyor tabi..geçen sene Side ye gititk kardeşimle..o denizlere açılırken ben kıyılarda ancak çimebildim:D

Ve birbirini kovalayan günlerin ardından yine yeni bir haftanın 2.gününe geldik bile... zaman çok hızlı geçiyor..aslında bu dönemde geçsin istiyorum çünkü abim askerde ve daha 7 ayı var..çok özledim onu..canımm abim yaa..geçenlerde konuşmamızda nerdeyse ağlıcaktı..sesi titredi böyle..o da okadar özlemiş ki..

bazen öyle bi düşünceye kapılıyorum ki sanki bu yaşımdan bu görüntümden hiç çıkmıycam hep böyle kalıcam..daha fazla yaşlanmıcam diye düşünüyorum..ne büyük gaflet:)
anlıyorum yaşlılar nasıl da geçti gençlk anlamadık diyorlar ya..sanırım onlar da bizim gibiyken böyle düşünüyorlardı..

Eskiden de bu kadar hızlı mı geçiyordu zaman sizce???

13 Temmuz 2009 Pazartesi

Bilmem..öyledir herhalde...


Dün ailecek bir düğüne katıldık.Güzel bir açıkhava düğünüydü..
Gelinle damat pistte dans ederken sürekli konuşurlar ya..herkes gibi annem de merak etti,bana;
-bunlar ne konuşuyor ki böyle?
-demi yaa ben de merak ediyorum..ben konuşunca söylerim ne konuşulduğunu:)
-insanın sevdiğiyle biraraya gelmesi,hayat kurması ne güzeldir değil mi?
-...bilmem..hiç yaşamadım!öyledir herhalde..

8 Temmuz 2009 Çarşamba

Zorla sevgi olur mu?Olmazz!!!


Dün görücüye çıktım sevgili pilog:D yani görücüye dedimse de öle hanım anneler haminneler eve beni görmeye geldiler sanma..bi arkadaşımın kuzeni varmış da benimle tanıştırmak istoyrlarmış işte onla tanıştık..işten çıktıktan sonra arkadaşım,abisi başka bi kız arkadaş o çocuk ve de ben bi yere gittik..zaten çocuğu ben daha önce bi yerde görmüştüm..ama hiç tipim değil bunu da ayşeye ve abisine söylediğim halde "hadi hadi olur bu iş" diyip durdular..neyse gittik işte eğlence şamata hep birlikte güzel bi muhabbet oldu falan..zaman ilerledikçe ayşe abisi ve beim aramda bi kaş göz trafiği başladı:) onlar 'nasıl' diyor ben 'yok yaa olmaz beğenmeidm'diyorum..'bırak nazı kızım hadi oldu oldu' diyolar ben 'olum saçmalama ya ne nazı olmadı'diyorum..sonra ayşeyle tuvalete gittik..giderken hala ısrar ediyor..ya işte görüş bi o beğenmiş bak falan..hayır fiyorum ya ben hiç etkilenmeidm..ayy demez mi ya hemen nası anladın bi kaç kere görüş öyle hemen karar verilmez..e diyorum kızım bişey hissetmediğim adamla ne görüşcem..sonra daha zor olucak bütün iş bana kalıcak şimdi başlamadan bitirelim işte..Allahım ısrar etti de etti..lan laftan da anlamıyor kız kardeşim..zorla yamıcaklar:) neyse işte en sonunda ikna edebildik.. ya ilişkilerde en nefret ettiğim şey de zorlanması..arkadaşlar birini ayarlar falan güzel..ama zorlamak da neyin nesi..bişey hissettiysem ben zaten olur görüşelim derim demi ama niye naz yapayım..ben birine bişey hissetmiyorsam elini dahi tutamam..konuşmak zor gelir..hele ki ya bi başlıyım sonra yavaş yavaş severim diye bi ilişkiye başlamak bana göre çok saçma..bir kere denedim gördüm olmuyor yapamıyor insan..bir de öyle karşındakini umursamadan olmadı sevmedim bitsin gitsin diyebilecek yapıda değilim..bu yüzden de bi ilişkiyi bitirene kadar doğum sancıları çekiyorum resmen:) Armudun sapı üzümün çöpü de demiyorum ama ne biliyim azıcık uysun bee..bi etkileşim olsun,bi kalp çarpıntısı.. Velhasılkelam..

Kuru kuru aşk değil biraz paylaşmak
Ya da bir şeyleri sevgiyle yaratmak

Yüreğinde güven yol yol damar damar
Böyle bir düş için bile değer inan mutsuz olmak

7 Temmuz 2009 Salı

Aaahh Ahhh Ahududu:)













Ahududu sen naıs bi meyvesin öleee..off bittim ya resmen..işyerinde bi çalışanımızın ahududu bahçesi varmış..bizlere de getirdi biraz.aman Allahım yok böle bi meyve..daha önce hep böğürtlen yemişim ben snaırım bunu hiç hatırlamıyorum:)
o dokusu,ağızda dağlışı,verdiği lezzet..onu yerken kendimden geçiyorum yaa valla:D
yumurtaya can veren rabbimm(bu lafa da bayılıyorum^^) sen neler yaratıyorsun yahu..
herkes severek yisin yidirsin :))

27 Haziran 2009 Cumartesi

Haram Ederim!!


Dün işten çıktım bi arkadşaımla buluşucam..otobüse bindim..kartımı okuttum..haydaa bitmiş..bu durumdan nefret ediyorum..neyse bikaç kişiye sordum var mı fazla kredisi olan vs..parasını vericez..kimse oralı bile olmadı tabi..sonra şoföre dedim yol üstünde bi yer var ordan doldururum,zaten ordkai durakta da inicem..tamam dedi adam..o yere geldik durmadı şoför..ben de " e dedim durmadınız doldurucaktım" dedim..ilerde dikkaldrımda var ordna doldurursun dedi ama dedim ben burda inicem zaten..adam sustu devam ediyor..bi sonraki durağa geldi e dedim napıcaz kimse de vermiyor ne yapalım..el cevap:
-valla ben haram ederim inin isterseniz
-!!!:S:S pardon ne edersiniz??
-haram ederim ben..buyrun inin..
-inmiyorum ozaman!!
olaya bak yaa 1.10 tl yi adam bana haram edicekmiş!!resmen ağzım açık kaldı şoför bunu söyliyince..gerizeklaı hödük
dikkaldırımdaki yere kadar gittim doldurdum kartımı otobüse okuttum
-umarım karnınız doyar!! dedim ve karşı durağa geçtim geri dönmek için..
yazık yaa insanlar ne hale geldi..zaten bu şehirde bi otobüs şoförlerine bi de polislere acaip kılım..hiç sevmiyorum bunları..o kadar ukalalar ki..bişey sormaya korkarsın yani..sürekli bi azarlama modundalar..lanet olsun şikayet etsen hepsi aynı b..
herşeyin maddiyata dönüşmeisne çok üzülüyorum..yazık artık insanlar karşılksız parmaklarını oynatmıyorlar..çok çok sinirlendim dün bu öküz şoföre yaa..gerzek,fırsatçı sandı beni yaa..haa ama noldu o bana edemedi ama ben ona haram ettim o dönüş paramı..hayatımda kendime edindiğim prensiplerden biri de kimseye ne ah ne beddua ederim ne de haram ederim bişeyleri ama bu kadar terbiyesizlik olmaz..

18 Haziran 2009 Perşembe

Doğu'nun Çocuğu olmak..



Kısa bir süre önce çok harika bir yönetmenle tanıştım yine nette bitmek tükenmek bilmeyen araştırmalarım sonucu..Majid Majidi..
geç bile kalmışım dedim bu yönetmenin filmlerini izlemekte
ben kendimi hep Doğu2lu olarak görmüşümdür..hani hep bi batılıyız takıntısı belki de kompleksi vardır ya bizim insanımızda.ben hiç böyle hissetmedim..hep bir Doğu'lu,Asya'lı olarak hissettim kendimi..o yüzdendir kiDoğu'ya ait herşeyi seviyorum..

The Color Of Paradise(Cennetin Rengi) Küçük Muhammed (Mohsen Ramezani),Tahran 'daki bir körler okulunda yatılı olarak eğitim görmektedir.Kör olarak doğmuştur ve çevresindeki dünyayı dokunarak ve işiterek anlamaya çalışmaktadır.Okulu yazın tatile girdiğinde babası onu almak ve köyüne götürmek üzere okula gelir.Muhammed'in annesi ölmüştür ve babası yeni bir evlilik planlamaktadır.Özürlü bir çocuğun evlilik planlarını bozacağından endişelenen baba sürekli olarak ondan kurtulmak için çareler arar.Köyde ise Muhammed'i yazı birlikte geçirecekleri sevecen iki kız kardeş ve yaşlı ninesi beklemektedir.
--Filmin okadar güzel o kadar yalın bir anlatımı var ki..özellikle de başlarken gösterilen sahnelerde kör çocukların dünyasına daha yakından bakıyorsunuz..defalarca şükrediyorsunuz sağlıklı olduğunuza..filmin çekildiği mekan da çok güzel gerçekten cennetten bir köşe sanki..Muhammed'in kız kardeşleri de çok şeker..Muhammedin marangozla konuşma sahnesi en çok etkilendiğim sahneydi..kesinlikle izlenmeli,arşive konulmalı..
Children of Heaven(Cennetin Çocukları)Bu masalsı duygusal film, yoksul bir ailenin çocukları olan Ali ve Zehra isimli iki küçük kardeşin öyküsünü anlatıyor. Kızkardeşinin ayakkabılarını tamirciden getirirken kaybeden Ali kendi ayakkabısını onunla ortak kullanmak zorundadır, zira babalarının öfkesinden çekindikleri için durumu ona anlatamazlar, zaten anlatsalar da babaları yeni bir çift ayakkabı alamayacak kadar yoksuldur. Filmin tanıtım sloganında denildiği gibi onların bu küçük sırrı artık en büyük serüvenleri olacaktır.

--yoksul bir aile...üç çocuk..hasta bir anne..ailelerinin yoksulluklaırnı öyle güzel benimsemiş öyle büyük bir sorumluluk duygusyla büyümüş abi ve kızkardeş..abinin kızkardeşine duyduğu sevgi sizi çok duygulandırıcak..ayakkabısını kaybetmiş olmanın verdiği suçlulukla kız kardeşine bir ayakkabı alma çabaları..oyuncular rollerinin haklarını öyle gzel veriyorlar ki sizi filme bağlıyorlar..filmi izlerken bir çift ayakkabı almak istedim her ikisine de:)









Ali'nin bu ifadesi çok ağlattı beni:(

13 Haziran 2009 Cumartesi

"Tatlı" Sohbet












dün bi arkadaşımın çalıştığı yere gittim..hem ziyaret hem ticaret oldu:)
işten beraber çıkıp Heykel'e(şehir merkezi) gittik..yemek yedik biraz alışveriş yaptık falan sonra hadi gel bi tatlı yiyelim dedik..Heykel'de çok güzel bir Adana tatlıcısı var..burma ve sarma tatlıları yapıyorlar.özellikle sarma çok lezzetli..ailecek işletiyorlar orayı Diyarbakırlı bi aile..neyse gittik aynı aileden farklı biri vardı bu sefer.25-27 yaşlarda bir çocuk..daha önce de dediğim gibi Bursa'nın esnafıyla sohbet çok güzeldir..ben de farklı birini görünce;
-Siz ailecek burda çalışıyorsunuz herhalde değişimli olarak
-evet
-Ya hepniz de birbirinize benziyorsunuz.biz 3 kardeşiz hiçbirimiz birbirimize benzemiyoruz
-biz 18 kardeşiz!!
-neeeeeeeeeeeeeeyyyyyy!!!(abartmıyorum öyle şaşırdım ki:D)
-hehe evet 18
-nasıl yaa:) kaç anneden?
-2..birinden 12 birinden 6..ben 12liktenim
-:)hey maşşalllaaaaaah:))..6 lığın daha işi varmış:D..nasıl anlaşabiiyor musunuz peki?
-evet anlaşıyoz
-e ne güzel madem..maşallah yaa..hadi iyi akşamlar
-iyi akşamlar
ayy ne şaşırdık arkadşaım da ben de ..18 kardeeeşş..ordan ayrıldıktan sonra çeşitli yorumlar yaptık..
-nası yaa 18 tane..biri 12 tane doğurmuş..nası olmuş lan
-adamın da maşşallahı varmış heeeee:))
-yazık lan kadına..
vs..
ama çocuk çok saftı..böyle saf saf herşeyi söyledi :)bunun abisi daha uyanık..bi keresinde onla da sohbetimiz olmuştu..ben merak ettim nerelisniz diye sordum..o günlerde de bu Türkiyeli kavramının gündemde olduğu zamanlar.."Türkiyeliyim" diye cevap vermişti..
neyse yedik tatlılarımızı yürüyoruz..hava da çok güzel..kararmış böyle ılık bi rüzgar...ilerlerken yolun üstünde bi tane köpek yavrusu dolanıyor..2 tane adam biri çingendi sanırım..kaçak yavru satıyolar orda..köpekler de böyle golden gibi bişey..tam cinsini çıkaramadım adama 'nedir bunların cinsi' diye sordum..'fransız finosu' dedi..ohaaa yaa yalana bak!!köpeğin alakası yok finoyla..adamın yalanı bitmedi tabi..sonra aldı köpeği eline patilerini gösterip bir de diyor ki 'bak dalmaçyalı da olaiblir'
:))))
ya yok artık dedim ne alaksı var..neresi dalmaçyalı
-istersen anasının fotoğrafını göstereyim
-bırak ya ne fino bu ne dalmaçyalı
Allahım cins bilmesek adam yutturucak bize :)

10 Haziran 2009 Çarşamba

Oppa


bu benim Oppam:) yani Koreli abim..Korelilerde de bizim gibi abi,abla,amca vs..sıfatlar var..ve bu konuda bizden daha katılar..mesela iki erkek kardeş aralarında 1 yaş dahi olsa küçük olan muhakkak"hyung" demeli ona..kızların erkeklere,erkeklerin kızlara seslenişi farklı
Oppa--kızlar büüyk erkeklere söyler
Hyung--erkekler büyük erkeklere söyler
Nuna---erkekler büyük kızlara söyler
Eonni---kızlar büyük kızlara söyler
Ajumma--teyze demek:)

bu fotoğrafını çok beğendim Oppamın..birini dövecekmiş gibi bakmış:)) ama buraya koyduğumdam haberi yok tamam mı şşşşş;)

AsYa'nın şoförlük maceraları çeptır van :)







eveet en sonunda araba kullanmaya başladım..çok utanıyorum söylerken ama 4 yıllık bir ehliyetim var ama sadece kimlik niyetine gösteriyorum o da hava olsun diye:D
ama nihayet babamın da benim de canımıza tak etti kafa göz yararaktan kullanıcaz başka çare yok dedik..aslında fena da sürmüyorum ama çok fazla heyecan yapıyorum.bu da zamanında büyük bi kaza atlatmıştık ondan mütevellit cancaazım pilog..ama yok kardeşim öğrenicem..ben ki yıllarca araba sürme hayaliyle yaşamış,gece uykuya dalmadan önce hayaller kuran ve de uyuyamayan,rüyasında da araba sürdüğünü gören:) bi zatım..anlamıyorum yaa erkekler istiyor ki kadınlar da direksiyona geçer geçmez onlar gibi sürsün hemen alışsın öğrensin..oolduu yaa başka?!?
babam da öyle işte..hele abim..o zaten hiç kalkışmıyor benle araba sürmeye:))
bi keresinde işten eve gidiyoruz..abim arkada babam yanımda..ben tabi yavaş gittiğimden arkada kuyruk oluyor diye rahatsız oldum sağa geçeyim bari dedim..ama ilerde sağda da uygunsuz biyerde bi araba park halinde..ben yine de geçtim sağa devam ediyorum..babam anlamsızca suratıma bakıyo:) ama abim dayanamadı
-dur..duuur..duuuuuuuuuuuuuurrrrrrrrr !!!
anaaaamm öyle bir bağırdı ki arkadan ben zınk diye durdum:Dçocuğun ödü koptu yavv yazıııh:)
yani duran arabaya çarpıyordum:))
pazar günü babam,annem ve ben dışarı çıktık bütün gün ben sürdüm arabayı..çevre yolları falan baya yol katettim..ama nasıl heyecan var bende inanmazsın..böyle ağzım kuruyor heyecandan:)
-kızım bütün çukurları doldurdun..hah gene girdin..saydın mı kaç tane çukur doldurdun hıı?
-yaa baba ben nefes almayı unutmuşum bir de çukur mu sayıcam allasenn:D
böyle ne muhabbetler..hep de bu kadar sakin değil tabi:)
bir de ben araba sürerken debriyajı acaip sık kullanıyorum..yavaşlarken debrijay,viraj dönerken debriyaj..gereksiz neresi varsa:) dün gene böyle sürerken babam en sonunda patldı..
-kızım çek şu ayağını debriyajdan...bak gene basıyor yaa
-hihih debriyaj benim en yakın arkadaşım hehee:)
-bi tane patlatırsam ayrılmak zorunda kalırsın o en yakın arkadaşından!!
-:p
şofeeeeeeer şofeeeeeeer asya nın maceralrı devam ediceeeeek..very soon:)

4 Haziran 2009 Perşembe

Beynelminel Aşk













şimdi efendim malumatınız bende bi Koreli sevgisi var..zamanında nerden koreli bulurum da arkadaş olurum diyerekten uğraşlarım sonucu Skype dan birçok Koreli arkadaş edindiydim..birkaçıyla hala görüşrüm..ama bunların yanında çeşitli ülkelerden arkadaşlarım da oldu..İrlandalı,Alman,İtalyan,Fransız,Bangladeşli,Amerikalı..hala görüştüğüm 2 İtalyan,2 Bangladeşli,1 Alman arkadşaım var ki muhabbetimiz gerçekten çok iyi,samimidir..Mesela İtalyanlardan biri beni başta -her avrupalı gibi- kapalı,bilgisiz,biçok konuda konuşmayan muhafazakar biri olarak düşünmüş ama zamanla öyle olmadığımı gördü ve hep söyler senle konuimak çok güzel falan diye..bu beynelminel arkadaşlarımla neler konuşmadık ki..tarih,siyaset,sanat..e meraklıyız tabi 2 taraf da kültürler hakkında soru soruyor..bi ara ciddi ciddi bi kültür elçiliği yaptım ülkem adına naçizane:)
Bu arkadaşlıklarda başıma 2 tane de ilginç olay geldi..ilki Alman arkadaşımla..33 yaşında bilgisayar mühendisi bi adamdı diyeyim artık:) bununla çok güzel kültürel bi sohbetimiz vardı..karşılıklı kültürlerimizden konuşuyorduk falan..derken birgün bu bana sana bişey söylemem gerek dedi..işte bu bana bekarım hiç evlenmedim falan dimişti zamanında..meğersem 9yıllık bi evlilik geçmiş başından şuan boşanma aşamasındaymış falan..ee dedim bunu bana niye sölyosun ki..çünkü ben galiba sana aşık oluyorum dedi..haydaaaaa atilla maydaaaa(absalom kulakların çınlasın:) ) nsıl yaadedim..işte yok mok olmaz..o da zaten olmayacağını ben de biliyorum..ama böyle giderse ben çok üzülücem bi süre görüşmeyelim dedi..ii dedim nasıl istersen..1-2 ay görüşmdik..sonra yine kendi yazmaya başladı..haksızlık ettim sana falan dedi..yok dedim esta pitipiti:) sonra arkadaş olarak devam ettik onla hala arada mailleşiriz..bi kız arkadaşından gayrimeşru bi oğlu var..Michael..onun fotolarını falan yollar zaman zaman..:)
Diğeri ise Bangladeşli arkadaşım..o da aynı şekilde bi zaman sonra hissiyatı değişmeye başladı:)
benimle Bangladeşe gel diyo :) dedim nöreyim ben orda yaa..bu müslüman da aynı zamanda..Kore'de master yapıyo ve Korelilere olan sevgimi biliyor:)hatta en yakın arkadaşı olan bi Koreli çocuktan kıskanmıştı beni:) onla da görüşürüz arada hala..ama sadece arkadaş olarak..
Kime niyet kime kısmet kardeşim yaa..bi Koreli düşüremedik ağımıza:p:))
bu yılki burç yorumumda yurtdışından yabancı kültürlerden biriyle tanışacağım söyleniyor böyle bi eğitimde falan..merakla bekliyorum:)

1 Haziran 2009 Pazartesi

ESPRİ


Bence iki insanın çok iyi anlaşabilmesi için espri anlayışlarının muhakkak uyuşması ya da yakınlık göstermesi lazım..her türlü ilişkide;arkadaşlık,sevgili farketmez..bazı insanlar var o kadar bayıkespri anlayışı var ki..ya da snein yaptığın esprilerden bişey anlamayanlar falan..ben yapamıyorum böyle insanlarla,sürdüremiyorum arkadaşlığımı valla..
bi arkadaşımla görüştük dün..aslında çok fazla ortak noktamız yok ama acaip eğleniyoruz biraradayken..çünkü espri anlayışlarımız çok uyuşuyor..çatlak bi tip zaten..böyle çok ayarsız bi kız:D
dün kereviz tohumu almak için bi aktara girdik..ordan burdan adamla baya bi makara yaptık-bursnaın insanında,esnafında bu özelliği çok seviyorum..keisnlikle yadırgamıyorlar..bi markete,manava,pazara gidin adamlarla çok güzel bi muhabbet kurarsınız-adam bize "nerden buluyorsunuz bu neşeyi böyle" diye sordu..neyse baya eğlendik güldük çıktık ordan bi kilo erik-kiraz aldık biyere gittik yiyoruz..yanımda ufak bi kız vardı erikten aldımbitane uzattım,yüzüme dahi bakmadan aldı eriği:) afferin kız dedim öle naz yapma yırtık ol dedim:)) hem meyvelerimizi yedik hem gelen geçene yorum yapıp çok eğlendik..gülmekten yanaklarım ağrıdı bi ara.o an yine aklıma geldi..biz bu kızla uzun zamandır da görüşmüyorduk..ama ne kadar eğleniyoruz böyle deidm..diğer bikaç yakın arkadşaımla bukadar eğlenemiyorum..tekrar dedim evet espri anlayışı uyuşmalı kardeşim..
bir de çok bayat espri yapan tipler var :D
bizim bi çalışanımız mesela..depocudur kendileri..biri gelir şimdi..işini halleder işte giderken "hadi hayırlı işler"der..depocu abi de "hayri işi bıraktı ama,görürsem söylerim" der :s :))
bunun gibi daha neler..bir de lisede bi muhasebe hocamız vardı..ders anlatırken mesela "Kasım ayı KDV si" derdi,ardından da "ayı diyorum ama üstünüze alınmayın" :D derdi..çok tonton bi hocaydı kulakları çınlasın..
taşıma suyla niye değirmen dönmez?
çünkü taşımasu bi japon ismidir:D:D

29 Mayıs 2009 Cuma

Dae Han Min Guk Manse!*


efenim benim Kore ve Korelilere olan sevgimi kısa sürede bütün blog alemi(havalara bak:p 2 kişi okusa bari) öğrenmiş durumda..çocukluğumdan beri süregelen bu çekik sevdası Kore filmlerini izledikten sonra milliyetini de bulmuş durumda:)
ortaokuldna beri hep "ben bi japonla evlenicem" der dururdum..bu sonraları çok milliyet değiştirdi ama gene geldiim çekiklere takıldım
şimdi ben Korelileri neden bu kadar seviyorum?
herşey My Sassy Girl filmini izlememle başladı sevgili pilog..orda aşkın en yalın halini,i halini ilgi ekini:p öğrendim..amerikan filmleri sayesinde beynimize kazınan "sevmek,sevgili olmak" kalıplarını o filmde yıktım ben..zaten hiçbir zaman bi aidiyet hissetmemiştim o filmlerdeki sevgi,sevgili durumlarına:)ilk buluşmada yatakta biten ilişkilerin inadına aylar süren bi ilişkide tek bir öpüşme sahnesi dahi yok..ha bu demek değil ki duygu,aşk yok..öyle de güzel hissettiryor ki film size..film sonunda derin bi burukluk hissediyorsunuz ama..ben de böyle bir ilişki yaşamak istiyorum diyosunuz..kişiden kişiye de değişebilir tabi..
diğer bir etken de dilleri oldu..Allahım ne sevimli bir dildir bu..zaten Ural-Altay dil kolundan da geldiğimizden burdan da kardeş oluyoruz:) Korece de sessiz harfle biten bir kelime bulamazsınız..hepsi sesli biter ve genelde de hep uzatırlar "anyeon hese yooooo" gibi:)ekşi sözlükten de bi örnek sunmak istiyorum sizlere:D
--kore sinemasinin yükselisiyle su siralar bol bol maruz kaldigimiz dil. maruz kaldigimiz dedim çünkü bu adamlar bu çekik gözlüler nasil bi dile sahiplerse artik, hiç bir seyi tek kalemde söylemiyorlar. korece dinlerken sürekli söyle uzatmalar duyuyorsunuz:

anayeeee eee ee.. sorovaaaa aaa aaa.. toruvouooo.. ooo.. ooo..

böyle sürekli kuyruklarina basilmis gibi uzatiyorlar da uzatiyorlar.. insana belli bi süre sonra hafakanlar basiyor.. neymis türkçe gibi korece de ural altay dil ailesinden geliyormus.. olmaz olsun öyle akrabalik..

şimdi uzakdoğulular için biizm insanımızda 2 durum var..ya benim gibi çok seviyorlar ya da hiiç sevmiyorlar..ortası yok..
kültürleri de apayrı bir mevzu zaten..yine bize çok yakın bi kültürleri var..-yiyecek kültürü dışında ama-

şimdilik bu kadar..Koreyi tanıtmaya ve sevdirmye devam edicem arkadaşlar:)
bu fotodaki de İstanbul Sultanahmette görüp bayıldığım,hemen yanına koşup anne babasının şaşkın bakışları arasında fotoğraf çektirdiğim japon güzellik..yerimm seniii:)
*Teo ki Manse!(Yaşasın Türkiye)
*YAŞASIN KORE

28 Mayıs 2009 Perşembe

başımdan geçen ilginç olaylar serisi-3


tamam absalom 3.yü de yazıyorum:)

2003 yazı..abimle almanyaya gittik kurs için.amcamlarda kalıyoruz.haftanın 5 günü kursa gidiyoruz..sabah amcam bırakıyor öğlen yengem alıyor,mesafe de baya uzak..sadece bir kere kendimiz eve döndük bi trenle..günlerden bir gün kurstan sonra Taylandlı arkadaşlarımla(dikkatinizi çekiyorum yine çekikler:d) çarşı pazar gezicez biraz takılıcaz..yengemden izin aldım o da"abin izin verirse gidersin asya bak ben karışmam eve nasıl dönüceksin falan" bi kere trenle döndük ya zaten yön bulmada çok iyiymdir..ben gelirimyenge trenle dedim.neyse gittik kızlarla gezdik tozduk 2-3saat çok güzel vakit geçirdik.eve dönme vakti geldi..onlar ikisi beraber gideceklerdi zaten beni tren istasyonuna bıraktılar gittiler.ben de eve gideceğim trene doğru gidiyorum.ama Hauptbahnhof denen tren istasyonu devasa biyer..şehirlerarası trenler var..neyse gittim ben oraya tren geldi bitane adına baktım bizim oturduğumuz yerin adı yazmıyor ama dedim budur kesin ve bindim..gidiyoruz gidiyoruz ya hiç daha önce gittiğimiz gördüğümüz yerlere benzemiyo..ben tırsmaya başladım tabi yok dedim ya bu o tren değil..indim tekrar merkeze gittim..istasyondakilere soruyorum lütgendortmunda giden tren nerde hangisi bilio musunuz?Allahın bir kulu da bilmiyo kardeşim..bir de nasıl alakasızlar yaa..kimisi cevap bile vermedi adiler..hakkaten buzdolabı bu alamanlar yaa..bende tabi ufaktan yusuf yusuf durumları başladı..tren istasyonunun çarşısında bi Türk bakkalla tanışmıştık onun yanına gittim o da o gün gelmemiş diğerleri de beni tanımıyo zaten ordan da bişi çıkmadı..bakkalın karşısında bi alman kitapçı vardı o dedi gel ben sana tarif edeyim nasıl gideceğini..ben de daha 1 ay olmuş gellei çok almanca bilmiyorum yavaş anlat bey amcacm "langsam bitte" dedim:D o da sağolsun bikaç sefer güzel güzel anlattı..ama benim gittiğim istasyonu tarif ediyor ben de "oraya gittim ama ordan bizim tren geçmedi"dedim..ondan da bişey çıkmayınca kursa gittim ulan biizm burda bile daha teferruatlı herşey..adamlarda ne adres var ne telefon hiç kayıt mayıt bişi almamışlar..bizde anasının kızlık soyadına kadar yazarlar:D
orası da fos çıkınca ben iyice tırsmaya başladım..sokak sokak dolaşıyorum artık kendimi kaybetmek üzereyim:) gevurun alamanyasında da bütün evler sokaklar birbirine benzior lanet olsun..o telaşta hepten başım döndü nerden girip nerden çıktığımı bilmiyorum..ama bi yandan da nasıl dik duruyorum nasıl metanetliyim..çaktırmamaya çalışıyorum kaybolduğumu:))
özellikle Türk kadınları kesitoyrum gözüme onlara soruyorum nasıl giderim falan diye..her sorduğum ayrı bişey söyledi..sonra kapalı bi kadın gördüm 50li yaşlarda bi almanla yürüyorlardı..dedim ulan şuna da bi sorayım bakayım.yanına gittim..işte merhaba ben türkiyeden geldim amcamların yanında kalıyorum arkadaşlarla gezdik ama ben eve dönemiyorum:D falan herşeyi de anlattım ki bana inansın yardım etsin diye..teyzem bana ne dese beğenirsiniz.."sen neyine güvendin de çıktın böyle tek başına dil bilmiyosun iz bilmiyosun..burda seni alsalar kaçırsalar kötü yola düşürürler,mahvolur gidersin..sana yardım edicem ben ama bana doğru söylüyosan eğer" dedi!!lann bende şalter bi attı..ne demek doğru söylüyosan dedim yaa ben size neden yalan söyliyim..inanın diye herşeyi de anlattım halbuki..istemiyorum yardımıznı falan dedim çektim gittim kadının yanından..pislik karı yaa ben zaten hayatımdna ümidi kesmişim söylediklerine bak bi de..offf..artık iyice çökmüşüm ağlıyorum böyle yolda:S :) 3saattir kayıpım düşün yani:)
tekrar istasyona gittim bu sefer "information" a ingilizce olarak anlattım derdimi..bana bi tren güzergahını gösteren çıktı verdiler daha önce gittiğim istasyona git dediler ordan bi trene biniceksin şu durakta inip aktarma yapıcaksın!!haydaaa..meğersem o gün bizim oraya direkt giden tren iptal olmuş..aktarmalı olarak gidiliyormuş..gittim oraya bindim trene 2 tane de görevli vardı onlar dedi bu durakta in şu trene bin..indim bindim..düştük yola gene gidiyoruz..bu sefer tanıdık yerler gördüm..son durakta indim,yukarı çıktım ki bizim köy:D ben bi başlarsın ağlamaya anamm nasıl ağlıyorum böhüüüü böhüü:Dağlaya ağlaya eve geldim..yengem kapıyı bi açtı 5 karış surat:S yengem çok iyidir ama tersi off off diyorum..nerdesin sen kaç saattir,dayın geldi hollandadan çarşıda seni arıyorlar falan ben "kayboldum" diyebildim sadece..dayım bizi görmeye gelmiş..ben eve gelmeyince de abim amcam hep beraber aramaya çıkmışlar..koca dortmund da beni arıyolar:D amcam delirmiş resmen..bu kıza bişey olursa ben kafama sıkarım abime ne derim vs..yengem haber verdi geldiler..ben içeri girdim dayıma sarılır sarılmaz bidaha açtım muslukları:D hıçkıra hıçkıra ağlıyorum ama:D amcam da bozuldu tabi..niye ağlıyosun şimdi biz sana bişey mi yaptık falan üstüne alındı..dayım da yok ya korkmuş kız falan dedi..
böylece bi kaybolma hikayesinin de sonuna geldik:D ama gerçekten bukadar korktuğumu hatırlamıyorum..hayatımdna ümidi kestim yani..haa derseniz ki niye bi polise gitmedin ya da taksiye binmedin..valla hiç aklıma gelmedi:)) ama o kadına acaip öfkem var hala..aptal kadınn!!

25 Mayıs 2009 Pazartesi

başımdan geçen ilginç olaylar serisi-2






Üniversite son sınıftayım..otobüsten indim okula doğru yürüyorum..karşıdan da bisikletli bir çocuk geliyor bana doğru.çocuk beni az geçtikten sonra durdu ve bakar mısınız dedi..ben de adres falan sorcak herhalde diye baktım buyrun dedim..önce sıkıldı ık mık kem küm..işte burda yalnız yaşadığını işi olmadığını parasız kaldığını falan söyledi kısaca..ben de para istiycek galiba diye düşünürken bombayı patlattı..
-istersen uygun bi fiyata sevişebilirim..
-????????!!!!! yuhhh yaaa yuhhh..hiçbişey diyemedim...çocuğun suratına bi an öyle bakakaldım:s sonra kendime gelir gelmez hiçbişey söylemeden direkt topuk:)
bu insanlar nasıl,ne gibi bi ruh haliyle yapaibliyorlar bunu yaa hangi cesaretle:s
bi daha bakar mısınız diyene bakmıcam:))

21 Mayıs 2009 Perşembe

gün dökümünde..


bugün çok sıkıcı bi gündü pilog:)
nerdeyse hiçbişey yapmadım diyeiblirim..işler çok durgun bu aralar..
ama günün sonuna doğru güzel şeyler buldum..yeni bloglar..en çok da Tuana'yı sevdim:)hem de çok kısa bi zamanda..onu kendime yakın hissettim..yaşadıklarıyla değil de tam olarak ne bileyim bi sıcaklık hissettim işte:)nasıl yazıyorlar öyle yazılar hala anlamıyırum..hüzün mü acaba bunu yapan?hüzün bu şehirden gittiğimde benim d eüstüme yapıştı ama çok sinemedi snaırım..hiç hüüznlü bir insan olup da şöyle döktüremedim be pilog..neyse..memnun oldum Tuana

başımdan geçen ilginç olaylar serisi-1


Ramazan Bayramının üçüncü günü snaırım abim ve kardeşimle buluşmak için bi alışveriş merkezine gidiyorum..akşam saatleri..avm nin otoparkında yürüyorum,önümden bi araba geçti..hemen sonra yanıma bi çocuk geldi koşa koşa..böyle benden 1-2 yaş küçük bi tip
-bakar mısınız?
-buyrun?
-sizi bi kere öpebilr miyim?
-??!!!?? neeee
-ya arkadaşlarla iddiaya girdik de sizi bi kere öpebilir miyim
-ohaa yaa işin mi yok lan şu hayrı mübarek günde:) defollll
-peki
-..... :)
şok oldum yaa bu neydi ki:s
abimlerin yanına gittim ben anlattım onlara olanı..abim herzamanki gibi "niye böyle salaklıklar hep seni buluyo?"
kardeşim de "kimdi lan onlr,nerdeler gittiler mi a.q.?" :))

19 Mayıs 2009 Salı

domates,biber,patlıcaaan:)


bu aralar acaip şekilde tarım yapmak istiyorum:)köylüyüz biz zaten o yüzden kanımda da var bu çiftçilik yani:) ama öyle böyle değil..böyle toprağa bişeyler ekeyim,onları sulayayım,otlarını yolayım emek vereyim sonra da oturup yiyim afiyetle:D ya sebze meyveyi dlaından koparıp yemek gibi harika bi olay var mıdır..biz Konyadayken 30km dışında yol kenarında bi bahçe var oraya gitmiştik..envai çeşit sebze ekmişler köylüler,eline bi torba,kova neyim alıyosun girip kendin topluyosun..orda yediğin hıyarlar da şirketten:)) ama nasıl zevkli..ben de böyle bişey yapmak istyrum..bence gelecekte tarım çok büyük yer eidnicek ekonomide yine..özellikle de organik tarım..yani bi köylü olarak bu organik tarım lafına da ayar oluyorum :D neden diye sorarsan da..şimdi bu organik tarım doğal gübre yani bildiğimiz küçük-büyük baş hayvan b.kuyla oluyor:D e tabi pazarlama stratejisi..adama bu sebzeler var ya onlara ne goduk biz biliyon mu yetiştirirken..diye başlayan bi cümle kurarsan adam yemez :D ay mesele b.ktan açılınca aklıma çok komik bi mevzu geldi..bi arkadaşın arkadaşı bi kızla tanıştık geçenlerde..kız saçlarının seyrekliğinden şikayetçi..herşeyi denemiş hatun ama bişeye yaramamış..biri de buna kafana tezek süreceksin..ama taze olanından..buram buram kokanından :D demiş..bu da ciddi ciddi bu yaz köye gidip sürücem valla gözümü kararttım dedi..yuhh lan diyorum:D
neeyse mezvu nereye geldi..birgün bu hayalimi gerçekleştridiğimde bu blogu okuyanlar lütfen çekinmeden gelin..açık adres vericem :D

18 Mayıs 2009 Pazartesi

Bir Sevgi Türküsü


















Akşam soğan kavrulan evlerde

Yoksul bir çorbayı ateşe koymadan önce
Son geleni bekler gibi seni beklemek
Bir yudum alır gibi bir kadeh buzlu rakıdan
Çocuk annesine güvenir gibi
Sonu belirsiz bir yolculuğa çıkar gibi
Hiçbir şey olmuyormuş gibi sevmek seni


Hiçbir yalanda, hiçbir kandırmada payı olmamak
Hiçbir kaygının peşinde küçültmemek kendini
Bir yaz sabahında balkondan nasıl bakarsa
Dışarıya salınmamış çocuklar
Biraz özlemle ve biraz sevinçle
Nasıl bakarsa o çocuklar sokağa
Senin yolunu hiç yılmadan gözlemek

Benim için ölümsüzlükle birdir

Hep yüzünde kalmalı bu gülüş
Bu seni çağlara direnecek bir yontuya
Döndüren bu sevinç pırıltısı hep kalmalı yüzünde
Hep bu kadar büyük ve bu kadar güzel olmalısın
Bu kadar ölümsüz ve bu kadar olağan

Afşar Timuçin

16 Mayıs 2009 Cumartesi

püskürüt hırsızları:))


abimle aramda bir yaş var..herşeyi onunla yapardık biz taa liseye kadar..8sene aynı sınıfta okuduk düşün yani:Dama yan yana oturtamadılar bizi hiçbizaman:)
biz köyde doğup 7 yaşıma kadar da köyde yaşadık..abimle yapmaktan en büyük zevk aldığımız şeylerden biri de amcamın torunlarının evinden püskürüt(bisküvi nin bizim oralıcası:D)çalmaktı..
sabahın köründe daha 5 ya da 6 saat ikimiz de kalkar sessizce evden çıkar onların oraya giderdik,yakındı zaten..ayaklar yalın,üstte picamalar:)daha gözümüz açılmadan o püskürütlerin durduğu pencerede bitiverirdik..telden bi örgü vardı böyle ince..onu zaten yırtmıştık o aradan babasının almanyadan gönderdiği karton kartn püskürtleri bi güzel aşırırdık:D ne açtık yaa:D
ama bir daha hayatımda o tadda bi püskürüt yemedim..hem zaten şehre taşınınca bizim püskürütler oldu bisküvi..:)

15 Mayıs 2009 Cuma

bi kaç film tavsiyesi..


Old Boy..Türkiye'de İhtiyar Delikanlı adı ile gösterime giren Oldboy 2003'te yönetmenliğini Park Chan-wook'un yaptığı, Japon Manga Oldboy'dan sinemaya uyarlanan Güney Kore filmidir.

Film, 2004 yılında Cannes Film Festivali'nde 'Grand Prix' ödülünü almıştır.Hollywood filmleriyle yıllarca beynimiz yıkandığından uzakdoğu sineması dendiğinde herkeste bi ıyy tepkisi oluyor..sanıyorlar ki bu çekikler dövüş kavga filmleirnden başka film çekemiyorlar..halbuki bu film ve diğerleri birer başyapıt..Old Boy'u izledikten sonra önce ööyle bi kalakaldım(şimdi ne yazsam diye düşündüğüm gibi:) ) öööhh dedim neydi lan bu?acaip salak oldum kurtulamadım etkisinden..bütün kaba kuvvetimle izlemenizi tavsiye ediyorum.izlenmesi gereken 1000 film arasında 101.dir aynı zamanda..diğer G.Kore filmleirnin aksine bu filmi DVD,VCD olarak bulaiblrsiniz.İyi seyirler..


14 Mayıs 2009 Perşembe

akıllara Maydanoz olan adam:))


Metin Uca..onu ilk star tv deki sabah haber programı ile tanıdım..olaylara bu kadar değişik açılardan hem de sıkmadan çok zekice kullandığı hiciv yöntemiyle bizi gülerken düşündürten:) bir şahıs..Bugünlerde cnntürk te Maydanoz iismli programı ile yeniden bazı şeylerin üstünde düşünmemiz gerektiğini çok eğlenceli bir üslupla bize öğretiyor..severek izliyoruz efenim:)

http://www.cnnturk.com.tr/video/cnn.turk.tv/metin.ucayla.maydanoz/programlar/2009/03/16/maydanoz/12240/index.html

13 Mayıs 2009 Çarşamba

...


bazen bir şarkı,bazen bir söz bazen de tek bir resim herşeyi anlatır aslında..uzun uzadıya cğmleler kurmak gerekmez..
bana bu fotoğraf umudu anlatıyor..ama aynı zamanda çaresizliği..siz umutla çaresizliği aynı cümlede anlatabilir miydiniz?

12 Mayıs 2009 Salı

yine beeeeen:)

başkasını mı bekliyordun yoksa hımmm????:))
yeniden yazıcam bişiler bakalım..bu arada artık 24 oldum profilimdeki bilgi yanlıştır:D